10 Maddede Hızlı İngilizce Öğrenmenin Yolları – Bölüm 1

İngilizce öğrenmek için yapacağınız tek kötü çalışma, yapmadığınız çalışmadır. Bunun yanı sıra elbette bu yolculuğu daha kolay ve hızlı hale getirebilecek yöntemler ve ipuçları mevcut. İngilizce öğrenmeyi kolaylaştıracak 10 iyi fikir için yazımıza göz atın!

İngilizce Pratik Yapabileceğiniz Uygululamalar Edinin

İngilizce artık her yerde. Başlangıç seviyesinden ileri düzeye kadar sonsuz bilgi edinebileceğiniz, İngilizce pratik yapabileceğiniz, hatta size sürekli sorular sorarak İngilizcenizi sıcak tutmanızı sağlayan bir çok uygulama var. Bunların büyük kısmının genellikle indirildikten sonra telefonun dehlizlerinde unutulmaya yüz tuttuğunu hesaba katarsak, en mantıklı olanların size gün içinde yeni cümleler, ifadeler, bilgiler, İngilizce okuma parçaları vb. hakkında bildirimler gönderen modeller olduğunu söyleyebiliriz.

İngilizce öğrenmek için en iyi uygulamalara buradan göz atabilirsiniz.

Kendiniz İçin En Doğru İngilizce Öğrenme Yöntemini Seçtiğinize Emin Olun

Nasıl bir öğrenicisiniz? Grup içinde aktif, hata yapmaktan çekinmeyen ve başkalarının hatalarından dahi öğrenebilen, dışa dönük biri mi? Yoksa soru sormaktan zaman zaman imtina eden, merkezinde yalnızca sizin olduğunuz bir atmosferde tüm ihtiyaç duyduklarını öğrenmek isteyen ve daha bireysel yaklaşan bir öğrenici mi? Bir diğer açıdan; her gün İngilizce kurşuna ayırabilecek vaktiniz var mı, yoksa genelde zamanınız sınırılı mı? İngilizce eğitiminde sizin için en önemli olan işinize yönelik, konuşma ağırlıklı bir çalışma mı; yoksa bir yazılı sınava mı hazırlanıyorsunuz? Belki de yurt dışında yaşamaya?

Soruların seyrinden de anlayacağınız gibi, hepimizin zamanının ve elbette kaynaklarının çok değerli olduğu böyle bir devirde ilk önce "en kısa sürede en verimli şekilde İngilizce öğreneceğiniz yöntemi" belirlemeniz çok önemli. Arkadaşınızın gittiği ticari bir kurs sizin için ölü bir yatırım olabilir. Bu nedenle her ticari kursun öne çıkardığı ışıltılı detaylara bakmadan önce iyi bir ihtiyaç ve verimlilik analizi yapmanız kârınıza olacaktır.

Lisenin Bittiğinin Farkına Varın

Bana sorarsanız, lise yıllarına kadarki sınıf ortamında İngilizce öğrenmeye çalışmak çoğumuz için başlı başına talihsiz bir serüvendi... Hatta bazılarımız için uzun vadede etkisi sürecek hafif bir travmaydı. Artık her hatanızda sözünüzü kesip yanlış yaptığınızı söyleyecek ve daha da güzeli, size not verecek bir öğretmeniniz yok. Bu harika değil mi? “is” yerine “are” dediğinizde gözlerini devirecek sınıf arkadaşlarınız da yok. Artık İngilizce sizin için bir ders değil. Ufak veya büyük, ne kadar çok şey öğrenseniz o kadar çok ortamda kendinizi ifade etme şansınız olacak. Biraz zaman ayırıp, gayret edip konuşabildiğiniz anda, hayatta pek çok alanda imkanlarınız ve üstünlüğünüz artacak. Hayatın hep atıl duran daha geniş bir kısmına ve “premium” bir seviyesine erişebilecek; hem sosyal hem profesyonel yaşamda daha fazlasını talep edebileceksiniz. Buna değer. Bu yüzden şunu tekrar edin: Okul bitti. Artık yargılanmaktan korkmayın. Tüm dünyada “en çok konuşulan dil” (Lingua Franca) İngilizce ve tek önemli olan şey sizin okul yıllarının mekanik İngilizce derslerini geride bırakıp yarınınız içi bugün merakla, sevgiyle ve heyecanla çaba göstermeniz.

Gerçekten İhtiyacınız Olan Şeyleri Öğrenmeye Odaklanın

En temel bilgileri öğrendikten ve temel konularda kendinizi ifade edebilir hale geldikten sonra, hızla kendi profesyonel ve sosyal hayatınızda gerekli ifadeleri, diyalogları, okuma parçalarını görebileceğiniz kitapları, websitelerini, sosyal medya hesaplarını, hatta tanınmış isimleri yakın bir takibe alın. Bunlar işiniz, ilgi alanlarınız, günlük hayatta gerekli genel İlgilizce konuları olabilir.

Gerek İnternette, gerekse basılı olarak her konuya özel kaynaklara ulaşabilirsiniz. Gerek bireyler, gerekse profesyonel ekipler kendi ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmış programlarla normalde bir kursta olduğundan çok daha hızlı ilerleme kaydedebilirler.

İngilizce Kelimeler Değil, İfadeler Öğrenin

Her güne bir kelime furyasına dahil olduysanız, bunu bir üst seviyeye taşımanın vakti geldi.

Kelimeler tek başlarına çoğu zaman kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramazlar. En temel düzeyde ihtiyacımız olan iletişimsel ifadeleri, konuşma öbeklerini, deyimleri öğrenmeden gittikçe daha ileri seviye kelimeler ezberlemek aslında büyük bir zaman kaybı. Örneğin, İngilizcede “haber vermek” (let someone know) ifadesinde ne “haber” ne de “vermek” kelimelerini görebiliyoruz. İlk dersimizde “Nice to meet you,” diyoruz fakat Türkçede “ihtiyaç karşılamak” derken “meet” kelimesini kullanacağımız aklımıza bile gelmiyor. Bu nedenle, kelimeleri tek başına değil, bütünsel ifadeler olarak, birbirleri arasındaki ilişkiyi ve bağlam içinde kazandıkları farklı anlamları dikkate alarak çalışmak, öğrenme hızınızı ve verimliliğinizi inanılmaz ölçüde artıracaktır.